Atilla Köprülüoğlu

DİK DURUN, OMURGANIZ KAYMASIN!..

Paylaş

“Tarihi parmak gösterir, omurga yazar…”


Cumhuriyet Yazarı Değerli Mine G. Kırıkkanat’ın yazı başlığıydı!
Sonra devam etmişti yazar:
“Galileo, ‘Dünya dönüyor!’ dediğinde azınlık bile değil, yalnızdı. Çoğunluktan daha fazlasını, herkesi buldu karşısında.
Ama Galileo’nun mumyalanmış işaret parmağı, yanılan çoğunluğa doğru yönü gösterdiği anlaşıldığından beri, Floransa Bilim Tarihi Akademisi’nde antika gökbilim aletlerinin yanında bir ‘aziz kalıtı’ gibi sergileniyor.
Ne ilginçtir ki, Galileo’nun cenazesinden sadece yıldızları gösteren işaret parmağı alınmamıştır ‘kutsal emanet’ olarak… Mumyalanmış omurgası, Podova’daki Bo Üniversitesi’nin hazinesidir.
Haydi, işaret parmağını anladık.
Ama niye istisnai beynini taşıyan kafatasını değil de, omurgasını sakladılar Galileo’nun, dört yüzyıldan beri?
Çoğunluğa karşı yalnız ve cesur, dik durduğu ve omurgası Engizisyon Mahkemesi tarafından kırılana kadar belini eğip bükmediği, bildiği doğrunun arkasında durduğu için mi?
Kuşkusuz!


“Diğer olasılıkları elediğinizde elde kalan olasılık gerçeğin ta kendisidir.” der Scherlock Holmes.
Dik duruş, eğilmeyen baş olmak; da insanoğluna -çok yakışan- tartışılmaz gerçektir.
“Gerçeğin ateşi kan deryalarında bile söndürülemez”i yazan Rus Sosyalist gerçekçi akım yazarı Maksim Gorki de;
1800’lerin sonunda bu tartışılmazlığı dillendirmiştir!
Onun romanındaki unutulmaz yiğit kahramanı
Danko’su gibi, göğüs kafesinden söküp çıkardığı alevlenen yüreğiyle “ateş ormanları arasından” geçerken, uğradıkları haksızlıklara karşın, “omurgalı dik duruşlu” insanlar, Ataol Behramoğlu Usta’nın tanımıyla; “insanlığın yolunu aydınlatmayı” başarmıştır.


Bu Pazar,
dünyanın sevgiyle dönmesinden yana…
Doğrudan, iyilikten yana, pusulası “vicdanından” sapmamış…
“Omurgalı dik duruşundan ödün vermeyen/vermemiş” tüm
dostlarımı selamlıyorum…
Dik durun, omurganız kaymasın!..

Exit mobile version